Çekler TTK m.795 gereği temel amacı ödeme vasıtası olan kıymetli evraklardandır. Günümüzde ise tacirlerin bono ve poliçe yerine tercih ettiği, çektikleri kredilerin teminatı olarak bankalara verdikleri herkesçe bilinen gerçeklerdir. Peki çekin üzerine “bedeli rehindir”, “bedeli teminattır” yahut buna benzer bir ifade konulduğunda çekin kambiyo niteliğine ne olacaktır? Çekte rehin cirosu mümkün müdür?
Rehin cirosu senette yer alan bir hakkı başka kimseye rehin etmek için yapılan bir ciro türüdür. Poliçe/yahut bonoyu rehin cirosu ile devralan kişinin temlik cirosu veya rehin cirosu yapmak suretiyle senet üzerindeki hakkı devredebilmesi Türk Ticaret Kanunumuza göre mümkün değildir. Kambiyo senedini rehin cirosu ile devralan kişi ancak tahsil cirosu ile senet bedelini tahsil ettirebilmek için başka bir kişiyi tayin edebilmektedir. Rehin cirosunun bono ve poliçelerde yapılabilmesi kanun hükümlerine göre herhangi bir tartışma taşımamaktadır. TTK m.689 hükmü poliçeler açısından, TTK m.778/1-a hükmü ise poliçelere dair TTK m.689 hükmüne atfen bonolara uygulanabilmektedir. Poliçelere ilişkin hangi hükümlerin çeklere de uygulanabileceğini düzenleyen TTK m.818’de tahsil ve temlik cirosuna atıfta bulunulmuş olmasına karşın rehin cirosuna atıfta bulunulmamış olduğu kolaylıkla görülmektedir. Çekin TTK kapsamındaki ödeme aracı olarak kullanılmasına mütevellit kanun koyucunun bilinçli bir tercihi neticesinde rehin cirosuna atıf yapılmadığı düşünülebilir.
Ödeme aracı olarak kullanılan çek için bu doğru bir gerekçedir. Çünkü rehin vermek kredi ile ilişkili bir kavramdır. İnsanlar bir eşyayı, malı, parayı rehin verdiğinde borçlarını kredilendirmiş olmakta borçlarını ödeyebilmek için kendilerine zaman kazandırmış bulunmaktadırlar bunun da görüldüğünde ödenmesi gereken çeklerin düzenlenme amacına uygun düşmeyeceği düşünülebilir. Ancak 5941 sayılı Çek Kanunumuz neticesinde adeta çeklerde vade esası kabul edilmiştir. Hal böyle olunca da çekte rehin cirosunun yapılabilip yapılamayacağı hayli tartışılmıştır. Öğretide çoğunluk tarafından benimsenen görüş çekte rehin cirosunun mümkün olmaması gerektiği yönündedir. Hatta Yargıtay da bu görüş doğrultusunda ciroda bedeli teminattır vb kayıtların bulunması halinde bu ciroyu geçersiz görmekte rehin cirosu ile senedi rehin alan hamilin yetkisiz hamil olduğu sonucuna vararak başlatılmış olan takibi iptal etmektedir. Bankaya veya ticari ilişkilerde ciro yoluyla çek verildiğinde üzerinde yazılan kayıtlar ve bu çekin altında yer alan temel anlaşmanın sözleşmedeki hükümleri hayli önem taşımaktadır. Aksi takdirde hak kaybına uğramak kaçınılmazdır. Ticaret Hukukuna dair sorularınız için Malatya İcra Avukatı Habibe Uzun avukatımızla iletişime geçebilirsiniz .